HAK ARAMA YÜRÜYÜŞÜNÜN SENE-İ DEVRİYESİ
24.07.2017-11:50
DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş'tan açıklama
Saygıdeğer Halkımız,
Bir yıl önce yine rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in vefatının sene-i devriyesi için düzenlediğimiz anma töreni öncesinde bir Hak Arama Yürüyüşü gerçekleştirmiştik. Hep birlikte 28 yıl aradan sonra ilk defa maruz kaldığımız haksızlıkları bir defa daha sokakta haykırdık. 24 Temmuz günü hem Lozan Antlaşması’nın imzalandığı ve bizlerin azınlık olarak ülkemiz Yunanistan’a emanet edildiğimiz hem de hayatını Batı Trakya Türk Azınlığı insanının haklarını aramak için adayan rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in vefatının yıldönümü olması bakımından anlamlı bir günde haklarımızı istedik, uğradığımız haksızlıkları dile getirdik ve çözüm talep ettik. Bu haykırışlarımızı Avrupa duydu ancak, ülkemiz Yunanistan’ın gönül kulağı kapalı olacak ki bu feryadımızı duyamadı. Biz bu ülkenin vatandaşı olmaktan mutlu olmak istiyoruz dedik. Bunun için bizim kimliğimizi tanıyın, bu çerçevede kendi kimliğimizi isminde barındıran tarihi derneklerimiz tekrardan resmi hüviyetlerine kavuşsun, bu hususta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uygulansın ve yeni açılacak derneklerimize Türk isminin kullanılmasına izin verilsin dedik. Eğitim haklarımızı, çift dilli Türkçe-Yunanca eğitim verecek azınlık anaokulları ile ihtiyacımızı karşılayacak yeni azınlık okullarının açılmasını ve çocuk azlığı bahanesiyle azınlık okullarının kapanmamasını talep ettik. Vakıflarımızın idaresinin azınlık insanının özgür iradesine bırakılmasını istedik. Seçtiğimiz müftülerin resmi olarak tanınmasını ve halkımızın özgürce kendi imamlarını seçme hakkının azınlık mensuplarına bırakılmasını ve kısaca “240 İmam Yasası’nın” iptal edilmesini talep ettik. Gençlerimizin bölgeyi terk etmemesi, bölgede dinamizmin yaşaması için kamunun kapılarının eğitimli geçlerimize açılmasını istedik. Bir siyasi parti olarak, bağımsız milletvekili adaylarına da uygulanan antidemokratik %3’lük seçim barajının iptal edilmesini ve herkese temsil hakkının verilmesini istedik. DEB Partisi Genel Merkezi’nden çalınan Dr. Sadık Ahmet’in hayatını kaybettiği trafik kazasında kullandığı aracın bulunup partimize iade edilmesini ve partimize saldırıda bulunanların yakalanarak yargı önüne çıkarılmalarını beklediğimizi dile getirdik. Azınlık okullarında öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin anadilimiz Türkçe konuşmalarının engellenmesine karşı olduğumuzu belirtip, ekonomik ve yaşam kalitesi anlamında çoğunluk ve azınlık arasında oluşmuş farklılığın ortadan kaldırılmasını talep ettik. Ülkemiz Yunanistan’ın mutlu birer vatandaşı olarak yaşamak için eşit yurttaşlık haklarına sahip olmak ve dedelerimiz gibi bu ülkeyi her alanda müdafaa etmek, ülkemizin bekası için çoğunlukla birlikte hareket etmek ve ülkemize hizmet etmek istediğimizi bütün samimiyetimizle haykırdık. Yıllarca çözüm bekleyen azınlık sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla hükümetin azınlık kurumlarıyla samimi bir diyalog sürecini başlatmasını özlemle beklediğimizi yüksek sesle dile getirdik. Yapılan bu medeni ve barışçıl yürüyüşün üzerinden kocaman bir yıl geçti. Peki ülkemiz Yunanistan bu samimi haykırışları duydu mu? Duyup bu taleplerin çözümüne dönük bir adım attı mı? Hayır. Ülkemiz Yunanistan bu masum istek ve talepleri dikkate dahi almadı. Bu ülkeyi sevmenin ve hizmet etmenin dışında bir arzusu olmayan bu insanların içten ve samimi yaklaşımını dikkate almadığı gibi, kötü niyetli medya kalemşörlerinin ürettiği ve hiçbir geçerliliği olmayan, sadece kötü algı yaratmak maksadıyla üretilmiş iftiralara bakarak azınlık önderleri üzerinde yargı yolu ile baskı kurdu. Azınlık tarihinde hiç olmadığı kadar azınlık kurum başkanları ve belediye başkanları hakkında soruşturma başlatıldı. Oysa iyi niyetle bir çırpıda çözümlenmesi mümkün olan bu taleplerin karşılanması durumunda, bu azınlığın aidiyet duygusu pekişecek ve ülkeye olan sevgisi artacaktı. Yargı yoluyla kurulan bu baskı ile azınlık mensuplarının daha da ötekileştirilmesi ülke demokrasisine ve insanlarımızın mutluluğuna hizmet etmemiştir. Kısacası ne azınlığa ne de ülkemize bir fayda sağlamamıştır. Bu tutuma rağmen umudumuzu asla yitirmiyoruz. Siyaseten hedefe ulaşmanın birçok yol ve yöntemini kullanarak sesimizi duyuracağımız mecralara ulaşacağız. Rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in ışık tuttuğu yoldan sabırla yürüyeceğiz. Bu vesile ile rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i vefatının yıldönümünde onu minnetle, hasretle ve rahmetle yâd ediyorum. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun. Tüm halkımızın bilmesini isterim ki, ürkmeden ve yılmadan haklarımızı elde edene kadar bu yolda elbirliği ile mücadeleye devam edeceğiz, bu duygu ve düşüncelerle halkımızı en derin muhabbetlerimle selamlarım. Saygılarımla Mustafa Ali ÇAVUŞ DEB Partisi Genel Başkanı Sosyal Ağlar
|