Değerli Halkımız,

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 68. yıl dönümü vesilesiyle azınlığımızın, vatandaşlarımızın ve tüm Dünya milletlerinin İnsan Hakları Günü’nü gönülden kutluyorum.

Dünyamızda son yıllarda hak ve hürriyetler bağlamında insanlık önemli sınavlar vermekte. Bugün birçok ülkede yaşanan savaşlar sebebiyle o ülkelerin insanları perişan bir halde, daha güzel yaşam koşullarını bulacakları bölgelere veya komşu ülkelere doğru göç halindedir. Bu göçlerin sonu maalesef zaman zaman ölümle noktalanmaktadır. Bu acıklı tablo karşısında endişelenmekte ve derin üzüntü duymaktayız. Oysa tüm temennimiz insanlar arasında ırk, din, renk, yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmadan, sevgi, saygı ve dostluk duygularının gelişmesidir. İnsan hakları, kişiyi kendi özüyle yaşatacak kurallardır. İnsanın insana hükmetmesi, onu ezmesi insan onuruna yakışmayan ve kabul edilemeyecek bir davranıştır. İnsanlar arasında hak, eşitlik, adalet ve özgürlük düşüncesine her zaman saygı gösterilmelidir.

Bildirgenin 2. Maddesi gayet açıktır. “Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca ister bağımsız olsun, ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğun da bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal ve uluslararası statüsü bakımından ayrım gözetilmeyecektir.”

Bizler de statüsü uluslararası bir antlaşma ile belirlenmiş resmi bir azınlığız. Daha iki gün önce DEB Partisi Genel Merkezi’ne yapılan nefret temelli, ırkçı bir saldırının yıldönümü münasebetiyle bir toplantı düzenledik. 8 Aralık 2015΄te yapılan bu saldırının failleri hala bulunamadı ve saldırı aydınlatılamadı. Bizim açımızdan endişe verici bir tablo. Ülkemizin yasaları çerçevesinde, uluslararası Lozan Antlaşması’ndan doğan haklarımızı talep ediyoruz. Bu antlaşmadan doğan eğitim, vakıflar, müftülük, kimliğin tanımı, kültürel, siyasal ve ekonomik gibi birçok alanda haklarımızı talep ediyoruz. Bunları yüksek sesle haykırdığımız için de suçlanıyoruz.

İnsan Hakları Günü münasebetiyle bir kez daha azınlığımızın Lozan’dan doğan haklarını yüksek sesle talep ediyorum. Bu taleplerimize ülkemiz Yunanistan tarafından anlayış ve hoşgörü bekliyorum. Azınlığımızla diyalog kurulması halinde tüm sorunların çözüleceğine gönülden inanıyorum. Bizler birlikte Yunanistan’ın en mutlu köşesini oluşturabiliriz. Tek bir amacımız vardır, o da mutlu bireyler olarak ülkemiz Yunanistan’a hizmet etmek.

Dünya İnsan Hakları Günü’nün azınlığımıza, ülkemize ve tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyorum.


Saygılarımla
Mustafa Ali ÇAVUŞ
DEB Partisi Genel Başkanı