Untitled Document
“İTB davasında hukuk mücadelesinin yanında siyasi mücadele şart” 09.04.2012-14:43
İskeçe Türk Birliği Yıllık Olağan Genel Kurulu 8 Nisan Pazar günü gerçekleştirildi.
DEB Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu:

“İTB DAVASINDA HUKUK MÜCADELESİNİN YANINDA SİYASİ MÜCADELE ŞART”

İskeçe Türk Birliği Yıllık Olağan Genel Kurulu 8 Nisan Pazar günü gerçekleştirildi. Genel Kurula partimiz adına Genel Başkan Yardımcısı ve İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu katıldı.

Genel Kurul’un öneriler bölümünde söz alan Ahmetoğlu şu ifadeleri kullandı: “2012 yılı İskeçe Türk Birliği için tarihi bir yıl oldu. Uzun süredir devam eden hukuki süreçte Yargıtay kararı ile hepimiz büyük hayal kırıklığına uğradık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bizleri haklı bulduğu halde resmiyetimizin iadesi talebimiz reddedildi. Bizler biliyoruz ki bu karar hukuki değil siyasi bir karardır. Ne yazık ki dünyadaki tüm değişimlere, bölgemizdeki tüm gelişmelere ve Türkiye ile Yunanistan ilişkileri arasında yaşanan olumlu gelişmelere rağmen ülkemiz Yunanistan’ın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na bakışı değişmedi, değişemedi. Bu durum azınlık toplumu arasında büyük hayal kırıklığı yaratmaktadır. Şurası çok iyi bilinmelidir ki; devletin İskeçe Türk Birliği davası hakkındaki tutumu değişmedikçe bölgemizde demokrasi yarımdır, eksiktir, yetersizdir. Biz bu mahkeme kararının hukuki değil siyasi olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle de bundan sonraki mücadelemiz hukuk mücadelesi olmanın yanısıra siyasi mücadele şeklinde de olmalıdır. DEB Partisi olarak anlayışımız ve düşüncemiz bu şekildedir.”

DEB Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu konuşmasında İskeçe Türk Birliği’nin faaliyetlerinde ve kurslarına da değindi. Ahmetoğlu şunları söyledi: “Bugün burada İskeçe Türk Birliği çatısı altında faaliyet gösteren ve kapatılması gündemde olan biçki-dikiş-nakış kursları ile ilgili bir öneride bulunmak istiyorum. Bu kurslarımız toplumumuz adına oldukça önemli bir misyon üstlenmiştir. Bu kurslarımızın kapatılması yerine, bizim önerimiz bu kursların daha aktif ve işlevsel hale gelebilmesi için sadece genç kızlara yönelik değil de, tüm bayanlara hitap eden ‘Kadın Eğitim Merkezlerine’ dönüştürülmesini öneriyorum. Bu kursların, kadınlarımızın sosyalleşmesine ve toplumla bütünleşmesine katkıda bulunacak onların farklı konularda ve farklı alanlarda ihtiyaçlarına cevap verecek eğitim ve kültür merkezlerine dönüştürülmesini düşünebiliriz. Bizim önerimiz bu şekildedir. Bu kadın eğitim ve kültür merkezlerinde daha geniş çaplı eğitim yapılabilecek ve kadınlarımıza ve özellikle de köylerimizdeki kadınlarımıza ihtiyaçları doğrultusunda farklı alanlarda yardımcı olunabilir ve olunmalıdır da. Biz bu kurslarımızın yeni bir çalışma sistemi dahilinde halkımıza faydalı olabilecek niteliğe getirilmesini arzuluyoruz. Bu uğurda elimizden gelen yardımı da yapmaya hazırız.”
Sosyal Ağlar