Untitled Document
Mustafa Ali Çavuş: “DEB Partisi Halkımızın Partisidir” 25.12.2012-22:05
Dostluk, Eşitlik, Barış (DEB) Partisi genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, DEB Partisi’nin çalışmalarını ve son gelişmeleri Birlik Gazetesine değerlendirdi.
İlhan Tahsin’in sorularını yanıtlayan Genel Başkan Mustafa Ali Çavuş ile yaptığımız söyleşide, “DEB Partisi’nin Birlik ve beraberliğinizi bozmayın. Kenetlenin ve her alanda birbirinizi destekleyin. Biriniz diğerinin başarısından mutlu olsun. Birbirimizi yukarıya ve ileriye doğru itelim. Paylaşımcı olalım. Acımızı da sevincimizi de paylaşalım. Hoşgörü kültürümüzü sekteye uğratmadan büyütelim. Biri yardım için haykırdığında birlikte koşalım. DEB Partisi halkımızın partisidir. Biz halkımızla bir bütünüz. Bizler onlara hizmet için varız. Bütün hedeflere halkımızla omuz omuza ulaşacağız. Onlarsız bir siyaset yapılamaz” ifadelerine yer verdi.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını Avrupa’ya taşımak için efor sarf eden bir DEB Partisi görüyoruz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“DEB Partisi olarak 2010 yılının ortalarından sonra başlattığımız yapılanma, örgütlenme süreci bütün hızıyla devam ediyor. Eğer sistemli olarak çalışırsanız birkaç kulvarda yürümeniz hatta koşmanız mümkündür. DEB Partisi kendini güçlendirirken azınlığın sorunlarıyla da ilgilenmek zorundadır. Çünkü asli görevi budur. Malumunuzdur ki, DEB Partisi 21. Kuruluş Yıldönümü kutlamalarında Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu ile bir İşbirliği Protokolü imzaladı. Bizler imzanın atıldığı gün şunu söyledik: “Bu imza ile birlikte DEB Partisi artık Avrupa’dadır”. Gerek Avrupa’daki Federasyonumuz, gerekse DEB Partisi aynı davaya hizmet eden iki kurumdur. Bu iki kurumun işbirliği içinde olması, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını Avrupa’ya taşınmasını kolaylaştırıyor.

Biliyorsunuz 16-20 Ekim tarihleri arasında bir İnsan Hakları Heyeti’ni Batı Trakya’ya getirdik. Bu heyette Avrupa Halkları Federal Birliği (FUEN) Başkanı Hans Heinrich Hansen, Uluslararası Sınır Tanımayan İnsan Hakları Örgütünün (HRWF) Direktörü Willy Fautre ve Korsikalı Avrupa Parlamentosu Milletvekili François Alfonsi vardı. Heyeti bütün sivil toplum örgütlerimizle, seçilmiş müftülerimizle, siyasetçilerimizle buluşturduk. Hatta anaokulu sorunundan dolayı ilkokula kaydı yapılmayan Şahin’li çocukların anneleriyle heyeti bir araya getirdik. Sorunu birinci ağızdan öğrenmelerini sağladık. Tüm gördüklerini objektif olarak değerlendirmeleri için elimizden geleni yaptık. Sonuç olarak 28 Kasım’da heyet raporunu Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda sundu. Çok güzel ve objektif bir rapordu. Ülkemiz Yunanistan’ı adaletli olmaya, antlaşmalara bağlı kalmaya ve Avrupa Birliği’nin azınlık hakları normlarına uygun davranmaya davet eden bir rapordu. O gün bizleri yalnız bırakmayan, bizleri desteklemek için Brüksel’e gelen seçilmiş müftülerimize, sabık milletvekillerimize, basın mensuplarımıza aracılığınızla teşekkür etmek isterim.”

DEB Partisi’nin ABTTF ile birlikte Avrupa’da oluşmasını sağladığı bu konferans sonrasında DEB Partisi olarak bundan böyle Avrupa’daki kuruluşlarla daha sıcak ilişkiler kuracak mısınız?

“Rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in bağımsız olarak meclise gitmesini engellemek için bağımsızlara da getirilen antidemokratik yüzde üçlük ülke barajı sonrasında, Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını anlatmak için gördüğü tek çözüm yolu, AB’nin demokratik organlarını kullanmaktı. Bizler de aynı görüşteyiz. Bu yüzde üçlük engeli, partiler bazında kabul edilebilir. Lâkin bağımsızlar bazında uygulandığında demokratik bulmuyoruz. Bu rahatsızlığımızı Brüksel’deki konferansta da hem yazılı hem de sözlü olarak dile getirdik. Orada kurduğumuz samimi dostluklar neticesinde DEB Partisi bundan böyle Avrupa’daki bazı demokratik kuruluşlarla daha sıcak ilişkiler kuracak ve zaman zaman uluslararası toplantılara katılacak. Amacımız yapılan haksızlıkları dillendirmek ve uluslararası bir kamuoyu oluşturmak. Aslında sorunların çözümü noktasında ülkemiz Yunanistan arzu edildiği ölçüde “iyi niyetli” olsa, bunların hiçbirine gerek yok. Bizler bugüne kadar ülkemiz Yunanistan’ın sadık vatandaşları olarak sabırla sebatla bu “iyi niyeti” hep bekledik.”

Brüksel sonrası Avrupa’daki Batı Trakya Türklerinin kurmuş olduğu dayanışma ve yardımlaşma derneklerine ziyaretlerde bulundunuz. Rahmetli Dr. Sadık Ahmet’ten sonra bunu yapan ikinci Başkan olarak, oradaki Batı Trakyalıları nasıl buldunuz, sizlere karşı reaksiyonları nasıldı?

“Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarına hep duyarlılık göstermiş ve liderimiz rahmetli Dr. Sadık Ahmet’i, her alanda desteklemiş olan Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan Batı Trakyalı Türk kardeşlerimiz bizleri çok sıcak karşıladılar ve ziyaretimizden ziyadesiyle memnun oldular. Liderimizin vefatından sonra DEB Partisi’nin durağan bir dönem yaşaması pek tabii onları üzmüş ve kendi ifadeleri ile böylesine canlı, hareketli bir DEB Partisi’ni özlemişler. Hem Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan, hem de anavatanımız Türkiye’de yaşayan Batı Trakyalılar bizim için çok önemli. Biz onları bu davanın temel savunucuları olarak görüyoruz. Onların desteği bu davanın yaşaması ve güçlenmesi için şarttır. Hep söylüyoruz bu davanın üç ayağı vardır. Yunanistan, Türkiye ve Avrupa. Bu üçlü tek yumruk gibi hareket ettiği müddetçe başarı kendiliğinden gelecektir.

Zaman darlığı nedeniyle derneklerimizin tamamını ziyaret edemedik. Fakat ilk fırsatta ziyaret edemediğimiz derneklerimizi ve soydaşlarımızı da ziyaret edeceğiz. Bu ziyaretimizin gerçekleşmesinde Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun emeği büyüktür. Başta Başkan Halit Habipoğlu’na ve Yönetim Kurulu Üyeleri’ne sonsuz teşekkür ederim. Bu ziyaretlerde bizleri hiç yalnız bırakmadılar. Oradaki soydaşlarımızı daha kenetlenmiş, birlik ve beraberlik içinde görmeyi arzu ederim. Diri ve iri olmanın yolu kenetlenmeden geçiyor. Aynı şehirde iki ayrı dernek görmek istemiyoruz. Kişisel çekişmeler her zaman davaya zarar verir.”

DEB Partisi’nin artık Yunan Parlamentosu’nda yerini almaya az kaldı diyebilir miyiz?

“Gerçekçi olmak lâzım. DEB Partisi’nin siyasi bir kurum olarak pek tabii yeri Yunan Parlamentosu’dur. Fakat sırf bizleri engellemek için koyulan yüzde üçlük barajı şu koşullarda aşmak mümkün değildir. Yüzde üçlük baraj hem partiler, hem de bağımsız adaylar için, geçerli olunca elimiz kolumuz bağlanıyor. İnsan bağımsızlar için uygulanan barajı kabullenemiyor. Bu konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bir şekilde taşınması gerektiğine inanıyoruz. Bu konu bundan böyle hep gündemimizde olacak. Fakat DEB Partisi Yunan Parlamentosu’nda olsa, sorunların çözümü noktasında çok yararlı olacağını söylüyoruz. Sorunları dile getirmek için DEB Partisi’ni engelleyen ne bir tüzük vardır, ne de bir parti baskısı. Bu konuda rahat politikalar üreteceğini, çok faydalı olacağını düşünüyoruz.”

DEB Partisi’nin bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

“DEB Partisi 2010 yılının ortasında başlattığı yeni yapılanma sürecini bütün hızıyla devam ettiriyor. Geldiğimiz nokta küçümsenmiyecek bir noktadır. Lâkin yeterli değildir. Hedeflediklerimize ulaşıyoruz. Her ulaştığımız hedeften sonra yeni hedefler koyuyoruz. Yılmadan, yorulmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hem Yunanistan’ın siyasi dinamiklerini, hem de dünya siyasetini çok yakından takip ediyoruz. Bütün politikalarımızı ve söylemlerimizi barış, kardeşlik ve dostluk çerçevesinde geliştiriyoruz.”

Son olarak Batı Trakya Türk Halkı’na ne gibi mesaj vermek istersiniz, DΕΒ Partisi, azınlık siyasetinde aktif yerini ne zaman alacak?

“DEB Partisi’nin azınlık siyasetinde aktif olacağı süreç çok yakındır. Siyasi konjonktür bunu kendiliğinden hazırlayacaktır. Bizler bunu görüyoruz ve hazırlığımızı buna göre yapıyoruz. DEB Partisi’ne halkımızın ilgisi büyüktür. Halkımızın bu ilgisine ve taleplerine cevap vermeye çalışıyoruz. Halkımızın bağrından çıkmış bir parti olarak, onların sorunlarına çare aramak, dertlerine derman olma arzusunu taşıyoruz. Halkımıza son olarak söylemek istediğim şudur. Birlik ve beraberliğinizi bozmayın. Kenetlenin ve her alanda birbirinizi destekleyin. Biriniz diğerinin başarısından mutlu olsun. Birbirimizi yukarıya ve ileriye doğru itelim. Paylaşımcı olalım. Acımızı da sevincimizi de paylaşalım. Hoşgörü kültürümüzü sekteye uğratmadan büyütelim. Biri yardım için haykırdığında birlikte koşalım. DEB Partisi halkımızın partisidir. Biz halkımızla bir bütünüz. Bizler onlara hizmet için varız. Bütün hedeflere halkımızla omuz omuza ulaşacağız. Onlarsız bir siyaset yapılamaz.

Sizin aracılığınızla halkımızın yeni yılını da kutluyorum. Yeni yılın onlara sağlık, mutluluk, huzur getirmesini ve yeni kazanç kapıları açmasını diliyorum.”

KAYNAK : Birlik Gazetesi
Sosyal Ağlar