Kongreye DEB Partisi adına Genel Başkan Yardımcısı ve İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu katıldı.

Kongrede yapılan seçimlerde İskeçe İl Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyelerinden Onur Hint ve köy temsilcilerimizden Ramadan Galip, İskeçe Türk Birliği Yönetim Kurulu üyeliğine seçilirken, İskeçe İl Teşkilatı Yönetim Kurulu üyemiz İsmet Tüccar ve Gençlik Kolu yöneticilerimizden Ali Salihoğlu İTB Denetim Kurulu üyeliğine seçildi.

DEB Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu kongrede yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İskeçe Türk Birliği kongresinin tüm toplumumuz için hayırlı olmasını diliyorum. Bugün, İTB’nin doğum günü. Bundan tam 86 yıl önce, büyüklerimiz 14 Nisan 1927’de İskeçe Türk Birliği’ni kurmuşlar. Bu dernek, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu için çok önemli bir kurum. Herşeyden önde Batı Trakya Türklerinin ilk derneği. Azınlığımızın kurduğu ilk sivil toplum örgütü. İskeçe il geneline hitap eden, geçmişteki çalışmalarıyla bir gelenek oluşturan İskeçe’deki tek derneğimiz. Bugün 3.300’ün üzerindeki üye sayısıyla azınlığımızın en çok üyeye sahip derneği. Tüm İskeçe’yi ve İskeçelileri, tüm Batı Trakya’yı ve Batı Trakyalıları kucaklayan derneğimiz. Sadece azınlığımızın değil, tüm bölgenin en önemli kurumlarından biridir İskeçe Türk Birliği. Bizlerin birliğini ve mücadelesini temsil eden bu kuruma sahip çıkmak ve bu camiayı yüceltmek hepimizin görevidir. Bugün yapılacak seçimlerde genç bir ekibin aday olduğunu görüyorum. Bunun İskeçe Türk Birliği için bir şans olduğunan inanıyorum. Kongre öncesinde rekabetin, çekişmenin ve hatta atışmaların olduğu bir süreci yaşadık. Bunu, bu camia için ve azınlık için bir kayıp olarak değil de, bir kazanım olarak görmek gerekir. Bu ilgiyi pozitiv enerjiye dönüştürmek en doğrusudur. Bugün kongre bittikten sonra, Pazartesi günü hep birlikte el ele verip İskeçe Türk Birliği’nin iyiliği ve geleceği için hep birlikte çalışmak durumundayız.

Göreve gelecek genç ekibe şunu söylemek isterim ki; İskeçe Türk Birliği, İskeçe ve Batı Trakya Türk Azınlığı’nın aynasıdır. Bu anlamda kendilerine çok büyük bir sorumluluk ve büyük bir görev düşüyor. Ben onların gençliklerinin verdiği azim ve dinamizm ile bunun üstesinden geleceğine inanıyorum. Arkadaşlarımızın kararlılık içinde olduklarını görmek güzel bir şey. Gerek şahsım, gerekse temsil ettiğim DEB Partisi adına her zaman İskeçe Türk Birliği’nin yanında olacağımızı ve gerekli görüldüğünde derneğimizin yöneticilerine elimizden gelen yardımı yapacağımızı belirtmek isterim. İskeçe Türk Birliği’nin, resmiyetinin iptal edildiği ve mahkemeler tarafından hakkında kapatılma kararının açıldığı 1983 yılından bu yana sürdürdüğü hukuk ve demokrasi mücadelesi bugün 30 yılı dolduruyor. Biliyorsunuz ki bizler 2008 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki davamızı kazanmıştık. İTB davası azınlığımızın uluslararası platformda kazandığı en önemli davasıdır. Bu dava kararı Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu’nun haklılığını tescil etmiştir. İTB davası hem azınlığın milli kimliği yani Türk kimliği ve kültürü hem de azınlığımızın örgütlenme özgürlüğüyle ilgilidir. Çünkü bu dernek hakkında kapatma davası ‘Batı Trakya’da Türk yoktur’ iddiasıyla açılmıştır. İşte bu yanlış politika, bu yanlış hesap, bu antidemokratik hareket, Avrupa’dan, Strazburg’dan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden dönmüştür. Ancak ülkemiz Yunanistan ne yazık ki hala bu derneğin haklılığını kabul etmemekte ve kararı uygulamamaktadır. Bu kararın uygulanmaması ülkemiz Yunanistan’ın demokrasisini eksik kılmaktadır. Bu yanlış tutumdan bir an önce vazgeçilmesi gerekir. İskeçe Türk Birliği’nin önemli bir özelliği daha var. Bu derneğimiz, bir taraftan 30 yıllık bir hukuk ve demokrasi davasını sürdürürken, öbür yandan da azınlığımıza yönelik kültür hizmetini vermek durumundadır. Hem hukuk mücadelesi devam edecek, hem kültür hizmeti. İşte bizler bugün bu amaç için çaba sarfedecek ekibi seçeceğiz. Fakat sadece bu ekibi seçmek yetmez. Camia olarak İTB yönetiminin arkasında olmamız gerekir. Son dönemde Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na yönelik saldırı ve hareketlerin arttığı bir dönemde bir şeyi hatırlatmak isterim. Bizler bazen kendi aramızda horoz misali didişiyor olabiliriz. Ancak böyle bir durumda azınlık toplumu olarak tek yürek ve tek yumruk olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bugünkü kongrenin camiamıza ve tüm toplumumuza hayırlı olmasını temenni ediyor ve bugün seçilecek olan yöneticilere görevlerinde başarılar diliyorum.