Olumsuz hava şartlarına rağmen Durhasanlar Köyü Halkı’nın parti yetkililerine yoğun bir ilgi gösterdiler.Kar yağışı altında Genel Başkan‘ın yapmış olduğu konuşmayı sonuna kadar dinlediler.

Genel Başkan konuşmasında Batı Trakya Türk Azınlığı’nın 1923 yılından bu yana, bırakıldıkları ülkeye hep bağlı kaldıklarını,yasalara aykırı bir davranışta bulunmadıkları halde, sürekli ezilen taraf olduklarını anlattı.Günden güne düzeleceğini umdukları ilişkilerin, geçen süre içinde daha kötüye gitmesini,Lozan’dan doğan Azınlık haklarının iadesini beklerken,var olanların da değişik oyunlarla elimizden nasıl alındığını, üzelerek müşahede ettiklerini söyledi.Batı Trakya Türkleri ‘nin bu ülkede nasıl bırakıldıklarını,asırlardır bu ülkede nasıl bütün olumsuz koşullara rağmen dimdik eğilmeden ayakta durduklarını,nasıl onurlu bir yaşam savaşı verdiklerini,nasıl yılmadan kimliklerinin tanınması için mücadele ettiklerini dillendirdi.Bütün ülkelerde yaşayan azınlıkların kendilerini etnik kimlikleriyle tanımlama özgürlüğü olduğu halde, kendilerinin ne yazık ki demokratik bir Avrupa ülkesinde bu imkandan mahrum bırakıldıklarını söyledi.

Çocuklarımızın çağdaş bir eğitim almalarının nasıl engellendiğini, şartları zorlayarak mezun olma başarısı göstermiş olan gençlerimizin de adaletsiz bir şekilde iş olanaklarından nasıl uzak tutulduklarını anlattı.Bu kötü gidişata dur demek için kendisinin ve arkadaşlarının Dostluk Eşitlik Barış Partisi’nin çatısı altında toplandıklarını,bütün Batı Trakya Türkleri‘ni de bu çatının altında toplanmaya davet ettiklerini, cesurca bu hak arama mücadelesine yüreklerini koyduklarını,bu dava için bir bedel ödemek gerektiğinde, bütün dünyanın gözü önünde bu bedeli ödemeye hazır olduklarını söyledi.Yoğun kar yağışı altında kendisini sabırla,sevgiyle dinleyen Durhasanlar Köyü Halkı’na teşekkür etti.