1960 yılında Güney Afrika’nın Saharpville kentinde ırk ayrımcılığı yaratan yasaların kaldırılması için,barışçı gösteriler yapan halkın üzerine ateş açarak,69 kişinin öldürülmesinden, altı yıl sonra 1966’da BM Genel Kurulu,21 Mart’ı “Irk Ayrımcılığı’nın Önlenmesi Günü ilan etmişti”.Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü münasebetiyle yayınladığı mesajında,Avrupa Birliği’nin ayrımcılığa ve yabancı düşmanlığına karşı tüm formlarıyla mücadele etme sözü verdiğine vurgu yapıyor.Irk ayrımcılığının Avrupa Birliği’nin temel değerlerine aykırı olduğu gerçeğini ifade eden AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Cahterine Ashton, AB’nin içeride ve dışarıda ayrımcılıkla mücadele etmek amacı ile çok çalıştığını söylüyor.

Sayın Ashton,1981 yılından beri AB üyesi olan Yunanistan’ın Batı Trakya Türk Azınlığı’na uyguladığı haksız politikalardan haberdar olmadığını görüyoruz.Çünkü bugüne kadar AB’nin Yunanistan’ı Azınlık hususunda sorguladığını ve haksızlıklara maruz kalan Azınlığın kimlik mücadelesine destek verdiğini pek görmedik.

Dostluk Eşitlik Barış Partisi olarak, Uluslararası Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü’nün hem BM hem de AB’nin ciddiye almaları ve harekete geçmeleri en büyük arzumuzdur.Yoksa alınan kararlar sadece diş geçirebildikleri ülkelere dönük olacaksa pek inandırıcılığı kalmıyor. AB içindeki haksızlıklarla yüzleşmelerinin ve çözüm üretmelerinin zamanı gelip de geçtiğini üzülerek müşahede ediyoruz.

1967-1974 yılları arasında kimliği elinden alınan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kimliği bir an önce iade edilmelidir.1923 Lozan Antlaşması ile elde ettiği Azınlık Hakları vakit geçirilmeden geri verilmelidir.

Millet ve Gündem Gazetelerine astronomik cezalar verilerek Azınlığın sesi olan basınımız susturulmamalıdır.Unutulmamalı ki insanlar, fikirlerini özgürce söyleyebildikleri yerde kendilerini mutlu hissederler ve orayı memleket gibi severler.