Dostluk Eşitlik Barış Partisi olarak bu yaklaşımı kınıyoruz.

Barajın çok düşük olması nedeniyle demokratik görünüyor olabilir,ancak korkunç bir antidemokratikliği içeriyor.Zira 1993 seçimlerinde ilk defa yürürlüğe giren %3’lük baraj yalnızca siyasi partiler için geçerli değil, aynı zamanda bağımsız adaylar için de aynen geçerlidir.Bir ilden bağımsız aday olan bir adayın,o ilin seçilme eşiğini aşması onun milletvekili seçilmesine yetmiyor.Seçilebilmesi için ülke genelindeki oyların %3’ünü aşması gerekiyor.Bu da hiçbir şekilde mümkün olmadığı için Yunanistan’da bağımsız aday çıkarma şansımız kalmamıştır.Böylece ne azınlıktan ne de çoğunluktan arzu edilen bir temsilciyi parlementoya göndermenin önü antidemokratik bir yaklaşımla kesilmiştir. Azınlıkların yaşadığı yerlerde nüfus oranına göre temsilin olması gerektiğine inanıyoruz.Bunun hem yerel hem de ulusal düzeyde olmasını bekliyoruz.

İnsan hakları Evrensel Beyannamesi,Uluslararası Sivil ve Politik Haklar Sözleşmesi,Ulusal veya Etnik,Dinsel veya Dilsel Azınlıklara Mensup Olan Kişilerin Haklarına Dair Bildiri’nin azınlıklara siyasi katılım hususunda haklar sağlandığını,bu sözleşme ve bu bildirilere Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkeler imza koyup, onaylamışlardır.Bilmediğimiz, bahsi geçen sözleşme ve bildirilerin hükümlerinin neden ihlal edildiğidir.Bu tutumu Dostluk Eşitlik Barış Partisi olarak demokratik bulmuyoruz ve acil çözüm üretilmesini bekliyoruz.