11 Eylül Pazar günü saat 12:00’de düzenlenen Geleneksel Alantepe Yağlı Güreşlerine DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş ve çalışma arkadaşları katıldı.

Etkinlikte D.E.B. Partisi Başkanı Mustafa Ali Çavuş'un yaptığı konuşma büyük yankı uyandırdı ve halk arasında büyük takdir topladı. Azınlığın bir çok sorununa değinen başkanımız aynı zamanda çok fazla konuşulmayan bazı sorunlardan da bahsederek halkın beğenisini topladı.

İşte o konuşma :

"Değerli Soydaşlar!

Ben hep kürsüye geldiğimde, bugün diyorum iyi şeyler söylemek istiyorum; Azınlık için iyi şeyler söylemek istiyorum. Tabii ki biraz iyi şeylerden bahsedeceğim, ama sorunlarımız her geçen gün artıyor, birikiyor, çözüm noktasında, çözüm adımları atılmıyor. Onlardan size bahsetmek istiyorum. Ben, Azınlığımızın Yunanistan’ın AB üyesi olmadan önceki sorunları ve AB üyesi olduktan sonraki sorunlarını sizlerle sesli düşünmek ve sizlere aktarmak istiyorum.

Ondan önce şunu söylemek istiyorum. Geçen ay ülkemiz Yunanistan’ın Evros bölgesinde büyük bir yangın felaketi yaşadı. Ondan dolayı üzüntülerimi belirtmek istiyorum. D.E.B. Partisi adına yapılacak her türlü katkıya hazırız diyorum.

Değerli Soydaşlar!

Ülkemiz Yunanistan biliyorsunuz 1981 yılında AB üyesi olmuştur. AB üyesi olmadan Azınlığımız Gümülcine Türk Gençler Birliği, İskeçe Türk Birliği ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin tabelaları asıktı. Resmi olarak çalışır durumdaydılar. Ülkemiz Yunanistan AB üyesi olduktan sonra, derneklerin tabelalarında “Türk” kelimesi geçtiğinden dolayı tabelalar indirildi ve resmiyetlerine son verildi.

Değerli Soydalar!

Soruyorum: Bizim Azınlığımızın, yıllardan beri yaşayan Azınlığımızın bunlarda günahı neydi? Soruyorum: Yıllardan beri Azınlığımız AB fonlarından ne kadar yararlandı?

Soruyorum: Bizlere bir tek ehliyet ve tapu izni vermekle bir ülkenin vatandaşı olarak yaşatmaya mı çalışıyorsunuz?
Ben buraya geldiğim zaman, kürsüye çıktığım zaman, Azınlığımın sorunlarını gizlersem, Azınlığımın sorunlarını dile getiremezsem, ben kendişmi ve Azınlığımı aldatmış olurum.

D.E.B. Partisini yeniden yapılandırmaya giderken biz soydaşlarımız aldatmam adına, soydaşlarımızın hakkı hukuku uğruna mücadele verme adına bu göreve talip olduk. Biz Yunanistan2da barışın ve dostluğun yaşamasını istiyoruz. Ama, biz bölgemizde eşitlik istiyoruz. Benim soydaşlarımı sizler üçüncü, sınıf vatandaş olarak yaşatamazsınız. Bunların hakkını hukukunu aramak da bizlere düşer.

Değerli soydaşlarım ekonomik olarak büyük bir kriz yaşıyoruz.; gerç ülke olarak büyük bir kriz yaşıyoruz. Yunanistan iflas noktasına gelmişse benim Azınlığım iki defa iflas noktasına gelmiştir. Benim Ahmet agam, Haççe anam, her sene tütünü aynı fiyata satmakta, bir artış görülmemekte. Artık Azınlığın dayanacak gücü kalamamakta. Uzun yıllardan beri bir devlet politikası süregelmiş. Bakın size en basit bir örnek vereyim. Biliyorsunuz bölgemizde bir Avcılar Kulübü var. Hobi olarak hepimiz bu avcılık sporunu yapıyoruz. Yaklaşık 1800 üyesi var, bunlardan 1200 tanesi Türk. Orada çalışan sözleşmeli kardeşlerimiz vardı. Onların bile işine son verdiler! Bu bize reva mı? Parayı biz veriyoruz, vergiyi biz ödüyoruz, ama benim soydaşıma gelince, ne iş var ne de aş var!

Bakıyoruz ki Yunanlı siyasetçiler bizim etkinliklerimize veto koymuşlar! Tamam, soruyorum size: bakalım seçim zamanı nasıl gidipte benim Batı Trakya Türk Azınlığı’ndan oy isteyeceksiniz, bu durumu nasıl anlatacaksınız?

Değerli Soydaşlarım!

Rodop Vilayeti’nde 300 tane memur var. Bunlardan sadece 2 tanesi Türk! Biz yüzde %50 nüfusa sahibiz. Bu nüfusa sahipsek memur hakkımızı istiyoruz, alacağız da! Biz, bölgemizde kalıcı barışı ve dostluğu istyioruz. Tek taraflı kalkınma olmuyor. Çift tararflı kalkınma gerekiyor. Batı Trakya Türklerine korkmayın diyorum. Bölgeye huzur ve barışı getirmek mistiyorsanız, benim Batı Trakya Türk Azınlığı’mın sorunlarını görmemezlikten gelemezsiniz.

Değerli Soydaşlarım!

Hiç korkmayın. Bizler, diğer partilerdeki soydaşlarımla birlik ve beraberlik içerisinde, gerçekten yürekten söylüyorum, birlik beraberlik içerisinde mücadele ediyoruz. Azınlığın kırmızı çizgilerini hiç kimse çiğnemiyor, çiğnemeyecektir de."