Bu yürüyüşte aynı zamanda anavatanımızdaki darbe kalkışması da lanetlendi. Pazar günü saat 17:00’de gerçekleşen yürüyüş kurum kuruluş başkanlarının yanı sıra Batı Trakya’nın her bölgesinden çıkartılan onca korku verici habere rağmen üç bine yakın soydaşımız katıldı. DEB Partisi Eski Genel Merkezi’nde toplanan Batı Trakya Türkleri bayraklar sallayarak, pankartlar açarak Rodop Eski Valilik Binası önüne kadar yürüdüler. Herhangi bir taşkınlık yaşanmadan, 28 yıl aradan sonra gerçekleştirilen demokratik yürüyüşün sonunda Genel Başkan Mustafa Ali Çavuş tarafından yürüyüşün amacını beyan eden ve taleplerimizi dile getiren bir basın açıklaması okundu. Aynı açıklamanın Yunanca metni Genel Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu tarafından okundu. Ardından EFA İletişim Başkanı Jorgos Papadakis tarafından kısa bir konuşma yapıldı. Bu hak arama yürüyüşüne katılan ve destek veren tüm kurum kuruluş başkanlarına, yöneticilerine ve özellikle Batı Trakya’nın her köşesinden gelen halkımıza sonsuz teşekkürler diyoruz.

Eski Valilik Binası önünde okunan açıklama:

“Değerli Kurum Başkanları ve Yöneticileri!

Değerli Basın Mensupları!

Çok Kıymetli Halkımız!

Dostluğu, eşitliği ve barışı kendisine şiar edinmiş uysal bir azınlığın mensupları olarak 28 yıl aradan sonra, demokrasi ve yasalar çerçevesinde bir hak arama yürüyüşü gerçekleştiriyoruz.

Amacımız bu ülkede eşit vatandaş olarak yaşamaktır. Ülkemiz Yunanistan’a emanet edildiğimiz Lozan Antlaşması’nın bize verdiği haklara sahip olmaktır. Bu amaçlar için sokaktayız.

Bizler kendi kimliğimizle tanınmak istiyoruz. Bu çerçevede, kendi kimliğimizle anılan tarihi derneklerimizle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulamasını, bu derneklerimizin tekrardan tanınmasını ve Türk ismi ile yeni açılacak derneklere izin verilmesini istiyoruz.

Eğitim haklarımızı, çift dilli Türkçe-Yunanca eğitim verecek azınlık anaokulları ve ihtiyacımızı karşılayacak yeni azınlık okulları talep ediyoruz.

Vakıflarımızın idaresinin azınlık insanının özgür iradesine bırakılmasını istiyoruz.

Seçtiğimiz müftülerin resmi olarak tanınmasını ve halkımızın özgürce kendi imamlarını seçme hakkının tanınmasını istiyoruz. Kısaca “240 İmam Yasası’nın” iptal edilmesini talep ediyoruz.

Kamunun kapılarının eğitimli geçlerimize açılmasını istiyoruz.

Bir siyasi parti olarak, bağımsız milletvekili adaylarına da uygulanan antidemokratik %3’lük seçim barajının iptal edilmesini istiyoruz.

DEB Partisi Genel Merkezi’nden çalınan Dr. Sadık Ahmet’in hayatını kaybettiği trafik kazasında kullandığı aracın bulunmasını ve partimize saldırıda bulunanların yakalanarak yargı önüne çıkarılmalarını bekliyoruz.

Azınlık okullarında öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin anadilimiz Türkçe konuşmalarının engellenmesine karşıyız.

Ekonomik ve yaşam kalitesi anlamında çoğunluk ve azınlık arasında oluşmuş farklılığın ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.

Ülkemiz Yunanistan’ın mutlu birer vatandaşı olarak yaşamak için eşit yurttaşlık haklarına sahip olmak istiyoruz.

Dedelerimiz gibi bu ülkeyi her alanda müdafaa etmek, ülkemizin bekası için çoğunlukla birlikte hareket etmek ve ülkemize hizmet etmek istiyoruz.

Yıllarca çözüm bekleyen azınlık sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla hükümetin azınlık kurumlarıyla samimi bir diyalog sürecini başlatmasını bekliyoruz.

Son olarak, geçtiğimiz günlerde Türkiye’de milletin özgür iradesiyle göreve gelen Cumhurbaşkanı’nı ve hükümeti görevden indirmek ve demokrasiyi sekteye uğratmak için yapılan hain darbe girişimini nefretle kınıyoruz. Darbeye hayır ve demokrasiye evet diyoruz. Demokrasi şehitlerini bir kez daha rahmetle anıyoruz.”

Okunan açıklamanın sonunda söz alan DEB Partisi’nin de üyesi olduğu Avrupa Hür İttifakı (EFA) İletişim Başkanı Yorgos Papadakis, Batı Trakya Türkleri’nin verilmeyen hakları için burada olduklarından dolayı halka teşekkür etti. Avrupa Parlamentosu’nda otuz yıldan beri faaliyet gösteren, 12 milletvekili bulunan EFA’nın İletişim Başkanı olduğunu, Avrupa Parlamentosu’ndaki 12 milletvekilinin aynı zamanda Batı Trakyalıların milletvekili olduğunu, Yunanistan’ın azınlığa karşı uyguladığı politikanın yanlış olduğunu, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi gerektiğini, Yunanistan’ın bunu anlayıncaya kadar kendilerinin AP’de mücadele edeceklerini, Batı Trakya Türkleri’nin sesi olacaklarını dile getirerek, gelecekte DEB Partisi’nin AP seçimlerinde kendi milletvekillerini seçmesini temenni ettiğini belirtti.