Untitled Document
BASIN AÇIKLAMASI 09.09.2016-11:10
Batı Trakya Türkleri tehlike ve tehdit olarak gösterilerek seçim kanununda yapılması gereken demokratik açılımlardan vazgeçilmesi demokrasi ve millet iradesine saygısızlıktır.
Demokrasi, insan ve azınlık haklarına saygı, ülkede yaşayan farklı grup ve topluluklara da eksiksiz uygulandığı takdirde anlam taşır. Bu anlayışın ülkemiz Yunanistan’da hakim olamamasından dolayı üzgünüz.

Seçim kanunu, bazen karşılıklı suçlama ve ithamlara varan tartışmalar eşliğinde değiştirildi. Ülke siyasetinde ve özellikle de seçim kanunu ile ilgili tartışmalarda önemli bir yer tutan yüzde 3’lük seçim barajının değiştirilmemesinin en önemli nedeninin Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olduğu artık şüphe götürmeyen bir gerçektir. Zira, Başbakanın bazı siyasi liderlerle yaptığı görüşmelerde ‘Batı Trakya’daki azınlık oyları nedeniyle yüzde 3’lük barajın düşürülmesinin mümkün olmadığı’nın dile getirildiği açıkça hem basında, hem de bizzat bazı siyasi liderler tarafından parlamentoda ifade edildi. Siyasi partilere mecliste temsil edilmek için uygulanan yüzde 3’lük baraj düşürülmediği gibi, bağımsız milletvekili adaylarına uygulanan yüzde 3’lük baraj da kaldırılmamıştır. Bu da, ülkede bağımsız milletvekili seçilebilme hakkının tüm vatandaşların elinden alındığı ve vatandaşlara bu hakkı kullanmalarının adeta yasaklandığı anlamına gelmektedir.

Bugüne kadar demokrasi ve hukuktan ayrılmayan Batı Trakya Türkleri tehlike ve tehdit olarak gösterilerek seçim kanununda yapılması gereken demokratik değişikliklerden vazgeçilmesini demokrasi ve millet iradesine saygısızlık olarak değerlendirmekteyiz. DEB Partisi olarak, kamuoyuna ve basına yansıdığı üzere; mecliste temsil edilen siyasi parti liderlerinin seçim kanunuyla ilgili konuları konuşurken, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık seçmenini ülke için potansiyel tehdit unsuru olarak değerlendirmesini kınıyoruz. Bu durum karşısında şaşkınlığımızı ve hayal kırıklığımızı vurgulamak isteriz. Bu tür davranışlar siyasi olgunluktan uzak olduğu gibi, vatandaşlar arasında eşitliği sağlamaktan, farklı grupların bir arada uyum ve huzur içinde yaşamalarını devam ettirmelerine katkı yapmaktan da çok uzaktadır. Siyasi liderler, Batı Trakya Türk Azınlığı’nı veya ülkedeki farklı grupları tehdit ve tehlike unsuru olarak göstermekten ve hedef haline getirmekten vazgeçmelidir.

Tüm toplum kesimlerinin adaletli bir şekilde temsil edilmesinin garantisi olacak demokratik, eşitlikçi ve adil bir seçim yasasının oluşturulması, bunu yaparken geçmişteki uygulamalardan arda kalan tüm antidemokratik önlemlerden kurtulmanın ülkemiz Yunanistan ve ülkede yaşayan tüm vatandaşlar için bir zaruret olduğu açıktır.

Korkularla, sanal tehdit ve tehlike algılarından arınıp, demokratik, insan ve azınlık haklarına saygılı bir seçim kanunu ihtiyacına ne yazık ki cevap verilememiştir. Ülkemiz siyasetçilerinin ve yöneticilerinin bu olumsuz ve antidemokratik durumu değiştirmeleri için gerekli olan siyasi cesareti ve iradeyi kendilerinde bulacağına inanmak istiyoruz.

DEB PARTİSİ

Sosyal Ağlar